Page 30 - ANADOLU LEOPARI
P. 30

- ANADOLU LE OP ARI -                                                              - MUR A T KILIÇ -


               Dayım,                                                                       – Dere nerede?

               – Bugün çok yorucu bir gün olacak, bakalım                                   – Karşıdaki ağacın yakınında.
          ne kadar dayanıklısınız, diye sordu.                                              Dayım da bizi dinledikçe gülüyordu. Sonun-

               Kağan,                                                                 da durdu. Bize bakarak şöyle dedi:

               –  Aslanlar  gibi  hazır  ve  dayanıklıyız,  diye                            – Galiba karşıdaki ağaç buradan taşınmış.

          cevapladı.
                                                                                            Kağan,
               Dayım,                                                                       – Şimdi yolumuzu mu kaybettik, diye sordu.

               – Aslanlar yürüyüşte yavaş kalır, biz tilki gibi
                                                                                             Bu soruyu dayım cevapladı:
          yürüyelim, dedi gülerek.
                                                                                            – Şaka yaptım çocuklar, ağaç tam karşımız-
               Yol  bir  türlü  bitmiyordu.  “Geldik  mi,  geldik
                                                                                      da duruyor. Şimdi onun yanından aşağıya doğru
          mi?” sorularımıza dayımdan,
                                                                                      yürüdüğümüzde dereyi göreceğiz.
               – Hemen karşıdaki ağacı geçince dereye va-                                   Biraz yürüdükten sonra dereye vardık. De-
          racağız, cevabını duydukça yolun bitmeyeceğini                              reye  yaklaştığımızda  kenarda  güneşlenen  kur-

          düşünmeye başladık.                                                         bağalar bizi görünce suya atlayıp karşıya doğru

               Kağan’la kendi aramızda şakalaşıyorduk:                                yüzmeye başladı. Derenin suyu cam gibiydi. İçin-
                                                                                      deki balıklar derenin akış yönünün tersine yüzü-
               – Hangi ağaç?
                                                                                      yordu.
               – Karşıdaki ağaç.
                                                                                            Dayım,
               – Karşıdaki ağaç nerede?
                                                                                            –  Önce  fotokapana  bakalım,  sonra  derede
               – Derenin orada.
                                                                                      ayaklarımızı serinletiriz, dedi.



                                      30                                                                           31
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35