Page 28 - ANADOLU LEOPARI

- ANADOLU LE OP ARI - - MUR A T KILIÇ -

– Sağ olsun bir karga, gagası ile cama vura
vura beni uyandırdı. Yoksa kargayı da sen mi
tembihledin dayıcığım? Karganın bir boynunda
bir saati eksikti, dedim gülerek.

Dayım karganın parkın açılışı öncesinden
beri burada yaşadığının anlatıldığını, hatta yaş-
ça kendisinden bile büyük olduğunu söyledi.

Kağan da kalkmış, olanlardan habersiz bizi
dinliyordu. Dayım yola çıkma zamanımızın geldi-
ğini, biraz acele etmemiz gerektiğini söyledi. Üs-
tümüzü hızlıca giyip hazırlıklarımızı yaptık. Mut-
fakta yemek masasının üstü bomboştu.

Kağan,
– Kahvaltı yapmayacak mıyız, diye sordu.

Dayım,
– Kahvaltıyı doğada yapacağız. Çantaları-
mızı alıp yola çıkmalıyız, dedi.

Üçümüz de dürbünlerimizi alıp boynumuza
astık. Şapkalarımızı başımıza, sırt çantalarımızı
sırtımıza taktık. Filmlerdeki gibi üç kahraman yola

çıktık. Dayım ortadaydı, ben onun sağındaydım,
Kağan ise solundaydı. Kağan’ın omzundan ikide
bir çantasını düşürmesinden başka sorunumuz
yoktu.

28 29