Page 61 - CIS_1

Kayseri’ye tarihi kimliğini veren bir-
çok eser, Selçuklu-Osmanlı İmpara-
torlukları zamanında yapılmıştır. Da-
nişmend Beyliği- Selçuklu- Osmanlı
eserleri Kayseri’yi klasik bir Türk-İs-
lam şehri hüviyetine büründürmüş-
tür. Bunlar arasında birçok kez isti-
laya uğramasına rağmen Ulucami,
Camii Kebir, Sultan Camii, Gülük Ca-
mii, Çifte Medreseler (Gıyasiye ve Şi-
faiye Medreseleri) Hunad Hatun Med-
resesi, Hacı Kılıç Camii ve Medresesi,
Sahibiye Medresesi Selçuklu dönemi
eserleridir. Osmanlı zamanında ya-
pılan en önemli eser, planları Mimar
Sinan tarafından hazırlanan Kurşunlu
Camiidir.

Kayseri eğitim konusunda da zamanın
merkezi olmuş bir şehirdir. Şehir hem
Selçuklu hem de Osmanlı İmparator-
lukları zamanında bölgenin eğitim- şifa
ve ilim, irfan şehri haline gelmiştir. 1860
yılına gelindiğinde şehirde 42 medrese,
3 rüşdiye, 58 sıbyan mektebinin yanın-
da Ermeni ve Rum misyonerlerin açmış
oldukları okullar vardı.

İdari anlamda birçok kez yönetim yapı-
sı değiştirilen şehir, 1914 yılında müs-
takil bir sancak (vilayet) haline gelmiş-
tir. Tarihte önemli medeniyetlerin ele
geçirmek ve düzen kurmak istediği
Kayseri, Milli Mücadele yıllarında işgal
edilmemiştir. Ancak Yunan kuvvetle-
rinin Ankara’ya yaklaşması nedeniyle
ikinci başşehir ilan edilmiş hatta bu
konuyla ilgili şehirde birçok hazırlık
yapılmıştır. Sakarya Muharebesi’nin
kazanılmasıyla bu teşebbüsten vazge-
çilmiştir.

ÇEVRE, NSAN ve EHR | Ekim 2017 | Say 16 59