Page 275 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 275

Tuğrul Çamaş - Menaf Turan

               Sonuç

               Afetler, çatışmalar, iklim krizi, pandemi, ekonomik krizler ve istikrarsızlıklar
            son yıllarda bütün insanlığı tehdit etmeye başlamış, insanlık adeta bir varoluş
            kriziyle karşı karşıya kalmıştır. Bütün ülkeler bu tür sorunlarla başa çıkabilmek
            adına  çeşitli  girişimlerde  bulunmakta,  çözüm  önerileri  geliştirmekte,  yeni
            modeller hayata geçirmektedirler. Türkiye de depremsellik açısından riskli bir
            coğrafyada bulunduğu için en çok deprem afetiyle karşı karşıya kalmıştır. 1939
            Erzincan Depremi, 1999 Marmara Depremi, 2023 Kahramanmaraş Depremleri
            biraz  daha  geriye  gidilirse  Küçük  Kıyamet  olarak  adlandırılan  1509  İstanbul
            Depremi ve daha niceleri halen toplumsal hafızlarımızda canlılığını korumaktadır.
            Yine son yıllarda iklim krizine bağlı olarak yaşadığımız seller, orman yangınları,
            heyelanlar, kuraklık gibi afetler topyekün bir afetle mücadele stratejini zorunlu
            hale  getirmektedir.  1999  Marmara  Depreminin  ardından  yapılan  hazırlıklar
            afetlerle mücadele kapasitesini artırmış olmakla birlikte 2023 Kahramanmaraş
            Depremlerinin  ardından  bu  kapasitenin  daha  da  geliştirilmesi  gerektiğini
            göstermiştir.  Bundan  dolayı  depremlerden  kısa  bir  süre  sonra  3  Mart  2023
            tarihinde Cumhurbaşkanlığı himayesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
            Bakanlığı  tarafından  Türkiye  Ulusal  Risk  Kalkanı  Modeli  hayata  geçirilmiştir.
            Modelin  uygulanması  için  afet  yönetiminin  bütün  aşamalarını  kapsayacak
            şekilde 159 üyeden oluşan 13 alt kurul oluşturulmuş, başkan, danışma kurulu,
            başkan  yardımcısı,  sekreter  ve  sekreter  yardımcılarından  oluşan  bir  yapı
            kurulmuştur. Bilim insanları, ilgili bakanlıkların bürokratları ve uzmanlarından
            oluşan kurul çalıştaylar, teknik inceleme, yuvarlak masa toplantıları, odak gurup
            görüşmeleri şeklinde yapmış olduğu çalışmaları deprem bölgesi ve deprem
            bölgesi  dışındaki  bütün  yerleşim  alanlarında  uygulanmak  üzere  raporlar
            halinde hazırlayarak Bakanlık üst yönetimine sunmaktadır. Türkiye Ulusal Risk
            Kalkanı Modeli bu anlamda, yenilikçi, bilimsel, paydaş görüşlerine yer verdiği
            için katılımcı ve kapsayıcı bir model olarak Türkiye’nin afetlerle mücadelesine
            katkı sunan bir model olarak değerlendirilmektedir.





















            260 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   270   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280