Page 8 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 8
Takdim
eş Şehir isimli eserinde şehirler için, “istinat noktasını bulmadıktan
Bsonra kuvvet ve hatta manivelâ neye yarar?” diye soran Ahmet Hamdi
Tanpınar’dan hareketle, şehri güçlü kılan en önemli unsurun millet ve bu milletin
değerlerini esas alarak inşa ettiği yapılar olduğunu söylemek hakikatin ta kendisidir.
Kadim şehircilik kültürümüz bu hakikat üzerine bina edilmiş ve milli kimliğimiz
mimari yapılarımızda ve şehirlerimizde vücut bulmuştur. Manevi değerlerin taşa
toprağa işlendiği şehirlerimiz, barındırdığı dirençli ve kimlikli yapılarla medeniyet
tecrübemizin bugüne kadar ulaşmasında tarihi bir rol oynamıştır.
Asırlardır zamana ve tüm afetlere meydan okuyan şehirlerimiz değişen
koşullar ve diğer nedenlere bağlı olarak yeni bir süreçle karşı karşıyadır. Nüfus
artışı, göçler, afetler, teknolojik dönüşüm, iklim değişikliği, salgın hastalıklar,
ekonomik ve toplumsal gelişmeler bu yeni sürecin doğru okunması gereken
parametreleridir. Bu parametreler şehir yaşantısını değiştirmekte ve şehircilik
faaliyetlerine dair düşüncelerimizi yeniden şekillendirmemiz gerektiğini
göstermektedir. Özellikle 21. yy’da karşı karşıya kaldığımız, hayatımızın her
alanına dokunan, hatta onun doğal akşını bozan ve yıkan tehditlerin üstesinden
gelmenin arayışları küresel çapta sürmektedir. Kimi bilim insanlarınca
risk toplumu olarak adlandırılan bu yeni toplumsal yapının kendine özgü
dinamikleri bulunmaktadır. Depremler, heyelanlar, iklim krizine bağlı olarak
meydana gelen afetler; fırtınalar, seller, yangınlar ve salgın hastalıklar, kuraklık
gibi doğal ve doğal olmayan afetler karşısında hem dirençli bir toplum hem
de dirençli şehirler inşa etmek artık bir zaruretin de ötesine geçmiştir.
Türkiye’nin son 100 yıl içerisinde yaşadığı depremlere, son 4 yıl içerisinde
karşı karşıya kaldığı sellere, orman yangınlarına ve insanımızın gündelik
yaşamını felç eden Covid-19 Pandemisi’ne karşı şehirlerimizi, köylerimizi
hem mekânsal hem de toplumsal düzeyde dirençli hale getirmek için yoğun
bir gayret sarf etmekteyiz. Bu anlamda risk ve kriz yönetimi süreçlerini her
aşamada bütüncül bir bakış açısıyla ele alan politikalar geliştiriyoruz.
Yıl 1 / Sayı 2 / Temmuz 2022 VII