Page 65 - Çevre ve Şehir - Sayı 3
P. 65
Yeryüzünde yüz binlerce çeşme binlerce yıldır ne
öykülere, ne aşk hikâyelerine, ne ağıtlara yahut ne
hasretlere tanık olmuştur kim bilir? Ama bir çeşme
var ki yüz binlerce benzerinden çok daha farklı
bir hikâyesi var. O, hiçbir zaman mutluluk görmedi,
hiçbir zaman güzel sözler işitmedi. İnşasından
itibaren sayısız ölüm gördü. İşte su yerine acı
akıtan o çeşmenin hikâyesi.
S uyun, bütün medeniyetlerde önemli bir sokak satıcısını doyuracak kadar
bir yeri vardır. Bu, sadece hayati bir
veya bir kent meydanında buluşan
öneme sahip olduğu için değil, suya
dinleyecek kadar şanslı
sanatsal ve düşünsel anlamda da iki sevgilinin sohbetlerini saatlerce
yaklaşmamızdan kaynaklanır. Her kıtada olamayabiliyor. Hele
yüzlerce farklı kültürün, suyla farklı ilişkile- bir tanesi var ki
ri olmuştur. Mimarlar, suyu basit bir şekilde akmaya başla-
depolamak, saklamak ve şehir merkezine dığı günden
getirmek yerine bütün bunları yaparken beri sadece
sanattan faydalanmışlar. Filozoflar, düşün- acıyı görmüş
ceyi suyla başlatmış, evrimciler insan aslını ve sadece
suya dayandırmış, şairler uğruna gazeller kılıçlar üze-
yazıp divanlar oluşturmuşladır. Bu mucize- rindeki kanı
vi içeceği sokaklarımıza da yüzyıllarca çeş- temizlemiş.
meler taşımıştır.
Lülesini çevirdiğiniz an, avuçlarınıza dolan
o şeffaf, kokusuz ama bir o kadarda lezze-
tiyle iştah kabartan suyun her çeşmede
farklı bir hikâyesi vardır mutlaka. Vene-
dik’teki bir çeşme sonatlara şahit olurken
Aydın’daki bir çeşmenin başında ne ağıtlar
yakılmıştır kim bilir? Binlerce çeşme, sa-
yısız olaylara tanıklık etmiş-
tir. Ama her çeşme su-
suzluk çeken ihtiyar
ÇEVRE VE ŞEHİR HAZİRAN 2019 63