Page 44 - YEŞİL KASABA
P. 44

- YEŞİL K A S AB A -                                                            - EL ÇİN KUZUCU -


               Kısa  sürede  kasabayı  benimsemiştim.  Yeni                                 Zeynep  ve  Çınar  altlı  üstlü  oturdukları  için

          bir  ortama  uyum  sağlamamızı  arkadaşlarımız                              ikisini  de  soru  yağmuruna  tuttuk:  Taşınanların

          kolaylaştırıyordu. Hasan, Çınar ve Zeynep’le ka-                            çocuğu  var  mıydı?  Yaşıtımız  birini  görmüşler
                                                                                      miydi? Nereden gelmişlerdi? Ne iş yapıyorlardı?
          saba  hayatım  kolaylaşmış  ve  renklenmişti.  İşte
                                                                                      Kasabada ne yapacaklardı?
          biraz da bu yüzden kasabanın tanıtımına keyifle

          katkı sağlıyordum. Hatta ara sıra annemlerle ak-                                  Çınar,

          şam yemeklerinde fikirlerimi paylaşıyordum. Okul                                  – Hey! Bir dakika mola verin, henüz kimseyi

          tatil olmuştu. Yaz güneşi artık içimizi ısıtıyordu.                         göremedik, dedi.

          Akşam saatlerinde ailelerimiz birbirine misafir-                                  – Annem İstanbul’dan yaz tatili için geldik-

          liğe gittiklerinde sokakta oyun oynayabiliyorduk.                           lerini biliyormuş sadece, diye açıkladı Zeynep.
          İşte böyle bir akşam Zeyneplerde beş aile top-                                    Hasan yavaşça topa vurdu ve başlangıç ıslı-

          lanmıştık. Kocaman bahçelerinde oyun oynamak                                ğını çaldı. Bir yandan futbol oynuyor, bir yandan

          çok eğlenceliydi. Zeyneplerin evinin önündeki so-                           evi inceliyorduk. Sokağa bakan balkonun ışığı ya-

          kaktan araç geçmediği için yolda futbol oynama-                             nıyordu. Çınar kaleci olmuştu ama eve bakmak-

          ya karar verdik. Tam bu sırada Zeynep’in annesi                             tan sürekli gol yiyordu.

          bizi şöyle uyardı:                                                                –  Çınar,  biraz  da  topa  bakar  mısın?  Yarın
                                                                                      gündüz  saatlerinde  kapıyı  çalıp  “Hoş  geldiniz.”
               – Çocuklar, karşı evdeki komşular bugün ta-
                                                                                      der,  tanışırız.  Şimdi  oyunumuza  bakalım,  dedi
          şındı. İnsanlar yorgun olabilir, gürültü yapmadan
                                                                                      Hasan.
          oynayın.



                                      44                                                                           45
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49