Page 48 - YEŞİL KASABA
P. 48
- YEŞİL K A S AB A - - EL ÇİN KUZUCU -
Futbolu bırakıp ışığı izledik. Yarım saat bo- Mors alfabesi kulağıma çok tuhaf gelmiş-
yunca iki yetişkin balkonda otururken yukarıda- ti. İnsanların birbiriyle haberleşmek için ışıklara
ki odada sürekli yanıp sönen ışığın ne olduğunu neden ihtiyacı olabilir ki? Telefonla herkese dile-
anlamaya çalıştık. Annemin hepimize seslenme- diğimiz an ulaşabiliyoruz…
siyle bahçeye döndük. Karşı eve taşınanların da
Sonraki gün kahvaltıdan sonra hep birlikte
Toprak ağabey ile iletişime geçtiklerini öğrendik.
deniz kenarına gittik. Yeni yazlıkçılar da sahil-
– Ayhan Bey yenilenebilir enerji mühendi-
deydi. Büyükler birbiriyle tanışırken biz de aile-
si. Kasabamızdaki uygulamaları takip ediyormuş.
nin Ayça isimli kızlarıyla tanıştık. Yaşıt olmamız
Buradan ev kiraladıklarını bilmiyordum. Babam
hepimizi mutlu etti. Hasan dayanamayıp hemen
kim olduğunu söyleyince öğrendim, dedi.
Ayça’ya bir gün önceki ışığı sordu.
Tüm gözler Toprak ağabeye ve Çınar’ın ba-
– Madalyonumdu. Babamdan öğrendikle-
basına döndü ancak o da fazlasını bilmiyordu.
rimle güneş enerjisiyle çalışan bir fener yaptım
Yeni komşuları merak ederek evlerimize döndük.
üzerine. Böylece her an boynumda taşıyabiliyo-
Annemlerle yürürken yanıp sönen ışıkların ne
rum. Dün penceremden uçsuz bucaksız görünen
ifade ettiğini sordum.
ormana doğru ışık tuttum. İsterseniz öğlen ye-
Babam,
meğinden sonra size gösteririm. Hatta birlikte
– Mors alfabesi denizcilerin birbiriyle ha- yenilerini de yapabiliriz, dedi Ayça.
berleşirken kullandıkları bilgi aktarma şeklidir.
Hepimiz çok sevinmiştik. Rüzgâr ve güneş
Belki de yukarıdaki gizemli kişi mors alfabesi bi-
enerjisinin evlerimizde, tarlalarda kullanıldığını
lenlerdendir, dedi.
48 49