Page 39 - YEŞİL KASABA
P. 39
- YEŞİL K A S AB A - - EL ÇİN KUZUCU -
yordum ancak bunların ne anlama geldiğini pek Solucanların da karıncalar gibi yön bulma
bilmiyordum. yetileri olabilirdi. El arabalarımızla yola devam et-
tik. Gıda atıklarını kuyulara boşaltmakta geç kal-
– Çocuklar, doğal gübre üretiyor bu solu-
mıştık. Tarlalara doğru yürürken gördük ki rüzgâr
canlar. Üstelik doğanın kaynaklarını yine doğa
türbinleri artık çalışıyordu. Dev pervaneler rüz-
için kullanırken tüketimimizi azaltıyoruz. Böylece
gârın etkisiyle yavaş yavaş dönüyordu. Çınar’ın
sebze ve meyvelerimiz daha sağlıklı oluyor, dedi
komşularından birinin tarlasının yanından geçer-
Zeynep’in annesi.
ken türbinlerin etrafında bir sürü insan gördük.
Kaç kişi evinden kaçan solucanlara denk ge-
Merakla yanlarına gittik.
lir? Belki de gerçekten bir film çekmeye başla-
malıydık, diye düşündük. Onlara trafik kurallarını – Nasıl olduysa iç kısma ağaç dalları sıkış-
öğretebilir, karşıdan karşıya geçmeye kalkarlarsa mış. Onları temizleyince türbinin çalışıp çalışma-
sağa sola bakmalarını tembihleyebilirdik. Solu- dığını kontrol edeceğiz. Siz uzaklaşın çocuklar,
canlara özel trafik lambalarını da sokak köşele- dedi içlerinden biri.
rine yerleştirip tarlalara giden yollara levhalar Solucanların kaçışı, kocaman türbine ağaç
eklesek özel bir bakıma gerek kalmazdı. Kendi dallarının sıkışması… Bakalım, daha fazla ne tür
aramızda bunları hayal edip gülerken Zeynep’in garip olaylara şahit olacaktık? Büyüklerin uyarı-
şu sorusuyla hepimiz düşüncelere daldık: sıyla tarladan uzaklaştık. İşlerimizi bitirince ev-
lerimize döndük. Akşam ödevlerimi yaptım. Er-
– Bu canlılar büyük tenekelerden nasıl çıka-
kenden uyumak için hazırlanırken babamın tele-
bildi? Biri gelip varilleri devirmediyse bunu nasıl
fonu çaldı. Babam anneme durumu anlatıp evden
başardılar?
38 39