Page 12 - UMUT YÜKLÜ BALON
P. 12

- UMUT YÜKLÜ B AL ON -                                                             - MEHT AP TEKER -


               Arkadaşlarına kavuşan Güneş’in akşamki te-                             Gezi boyunca sizden eğlenceli isteklerim olacak.
          dirginliğinden eser kalmamıştı. Servis hareket et-                          Şimdi ilkini söylüyorum: Hepinizden çantanızdaki
          meye başladığında çocuklar ailelerine el salladı-                           hayalî keşif gözlüklerini çıkarıp takmanızı istiyo-
          lar. Onların cama yansıyan görüntüleri neşeli bir                           rum. E haydi, herkes taksın bakayım!

          tablo gibiydi.                                                                    Çocuklar çantalarında bir gözlük varmış gibi
                                                                                      çıkarıp gözlerine taktılar.
               Çocuklar yerlerine oturmuş,  servis okuldan
                                                                                            Deniz  sınıfın  en  eğlenceli  öğrencilerinden
          ayrılmıştı. Kahvaltı yapıp gelmelerine rağmen ai-
                                                                                      biriydi. Şeyda Hanım’ın duyabileceği bir şekilde,
          lelerinin çantalarına koyduğu yiyecekleri yemek
                                                                                            – Öğretmenim bir saniye izin verir misiniz?
          için  sabırsızlanıyorlardı.  Bunu  fark  eden  Şeyda
                                                                                      Bu gözlükleri uzun zamandır takmamıştım. Biraz
          Hanım  ön  koltuktan  kalktı.  Koltukların  arasından
                                                                                      camı kirlenmiş, sileyim, dedi.
          koridora geçerek çocuklara seslendi:
                                                                                            Şeyda Hanım tebessüm ederek,
               –  Çocuklar,  aileleriniz  kahvaltı  yaptığınızı                             – Haydi bakalım. Bekliyoruz seni, dedi.
          söyledi. Görüyorum ki yine de bir şeyler yemek                                    Deniz, elinde gözlük varmış gibi hayalî göz-
          için sabırsızlanıyorsunuz. Aç olmadığınızı biliyo-                          lüğü  silip  gözlerine  taktı.  Bu  diyaloglar  servis

          rum ama yolculukta yenilen yemekler çok lezzet-                             şoförü Salih Bey’in de hoşuna gitti. Dikiz ayna-
          lidir. Sevdiklerimizle yaptığımız her şey bedeni-                           sından Şeyda Hanım’a bakarak şöyle dedi:
          mizi değil, ruhumuzu doyurur. Yine de mola ye-                                    – Şeyda Hanım, benim bile çocuk olasım gel-
          rine kadar sabretmeliyiz. O vakte kadar size ge-                            di. Gerçeklerle boğuşmaktan hayal kurmayı unut-
          zimizle ilgili birkaç bilgi vereyim mi, ne dersiniz?
                                                                                      muşuz.
               Çocuklar hep bir ağızdan “Evet!” diye bağır-                                 Şeyda  Hanım  kaşlarıyla  Salih  Bey’i  işaret
          dılar.  Şeyda  Hanım,  koltuğun  kenarına  yaslanıp                         ederek çocuklara,
          konuşmaya başladı:
                                                                                            –  Çocuklar aramızda hayalî keşif gözlüğünü
               – Saat 08.00’de Ankara’dan yola çıktık. Yak-                           takmayanlar var, dedi.
          laşık üç buçuk saat sonra Nevşehir’de olacağız.



                                      12                                                                           13
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17