Page 7 - SU YOLCULARI
P. 7

- SU Y OL CULARI -          - MEHT AP TEKER -


 – Dedemi bana bırakın!  O sırada Elif Hanım ve Hüseyin Bey bahçeye
          çıktı.
 Niyazi  Bey  çocukların  etrafında  kurduğu
               Hüseyin Bey,
 çemberden başını zor çıkardı. Hüseyin Bey ve Elif
 Hanım’a başını sallayarak zor selam verebildi.   – Çocuklar, dedenizi biraz da bize bırakın!
          Zaten sizin de uyku vaktiniz geldi. Sabah bahçe-
 Ebru,
          de güzel bir kahvaltı yaparız. Dedenizle o zaman
 –  Dedeciğim,  boyaları  aldın  mı?  Günlerdir   bol bol sohbet edersiniz, dedi.

 okulun kapanmasını bekledik. Seninle ebru yapa-  Çağlar dedesine sordu:
 cağımız için çok heyecanlıyız, dedi.  – Kahvaltıda ceviz ezmesi de var mı dede?


 Niyazi Bey, ebru sanatı denilince Burdur’da   Niyazi Bey:
 akla gelen ilk isimdi. Sanatını sadece su üzerin-  – Olmaz mı? Sabah ezmenin yanına bir de

 de yapmazdı. Kumaş, ahşap ve cam eşyalar da   köy fırınından katmer alırım. Oh, mis!
 kullanırdı.  Hüseyin  Bey  ve  Elif  Hanım  arabadan   Çağlar yerinden sıçrayarak eve doğru koşu-

 eşyaları taşırken Niyazi Bey çocuklara şöyle ses-  yor ve bir taraftan,
 lendi:        – Ben uyumaya gidiyorum o zaman. Bir an

 –  Durun bakalım, biraz sabırlı olun. Anneniz   evvel sabah olsun, diyordu.

 ve babanız yarın dönecekler. Siz on beş gün be-  Ebru  ve  Nehir de  dedelerini  yanaklarından
 nimlesiniz. Birlikte bol bol ebru yapacağız. Hatta…   öperek  Çağlar’ın  peşinden  gittiler.  Hüseyin  Bey
          ve Elif Hanım semaverdeki çay bitene kadar Ni-
 Neyse… Sürpriz olsun. Mehmet ağabeyiniz Yeşi-
          yazi Bey ile sohbet ettiler.
 lova’ya boya almaya gitti. Yarın o da gelsin, sürp-
               Ebru  herkesten  önce  uyanmıştı.  Dedesinin
 rizi öyle açıklarız.
          fırına gideceğini bildiğinden hemen üstünü giydi.



 6                                     7
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12