Page 80 - Çevre ve Şehir Dergisi - Sayı 13
P. 80




















Şavşat Karagöl’ü kendine
mesken etmiş, fiyakasından
geçilmeyen yarı sucul bir yılan
(Natrix natrix). Yaklaşık 1,5 m
kadar olurlar, ısırmazlar ancak
kötü kokan bir gaz salgılarlar.










Şavşat Karagöl-Sahara Milli Parkı Karagöl
bölümü. Zümrütyeşil bir orman denizi için-
de bir nazar boncuğu adeta.


























Rhododendron smirnowii Doğu Karadeniz’de yayılış
gösteren ormangülleri içinde en alımlı en gösterişli ve
endemik olduğu için de en bizim olanı.

İçinde biraz dolaşılınca bir ilçeden çok değil; her an sevilen, hasreti çekilen, bir
modern bir kentin tüm izlerini taşıdığı gö- anlamda kutsanan atalar diyarı, ruhlarına
rülen bir kavşak. Sultan Selim’in dağların- işlemiş köklerin derinlikleridir. Artvin’i
Artvin’in yaylaları bin bir çeşit da dolaştığı, çağdaşlığın her daim moda anlamak ve sevmek için Artvin’li olma
çiçeklerle bezelidir. Bu lale olduğu; Hemşin’lilerle Lazların birlikte gereği yoktur.
(Tulipa julia) adeta yağlı boya ile yaşadığı, “Hemşinlilerde yayla, Lazlarda
yapılmış bir tablo gibidir. Bakın değerli sanatçı Nejat UYGUR “Artvin’i
atmaca, ama her ikisinde varsa yoksa kara
lahana” özdeyişinin söylendiği yer. Görmeden Ölme” adlı şiirine şöyle başlamış:
turup sizi hayal alemine atacak kadar sıra “En güzel şiirler yazılır dağlarında Artvin’in/
dışı güzellikte bir kırsal tablodur Şavşat… Artvin sözcüklerle anlatılamayacak kadar Şair olası gelir en katı yüreklinin”… Ve şöyle
özel ve bereketli bir coğrafya, insanlığa bitirmiş ünlü sanatçı: “Şair yanlış etmiş
Hopa ise ülkemizin Gürcistan kapısı, sunulmuş kutsal bir emanettir. Artvin’li için lafını ben düzelttim gafını/ Paris’i değil,
modern, canlı, umut dolu bir liman kenti. Artvin bir kent, vilayet ya da toprak parçası Artvin’i görmeden ölme…”


80 | ÇEVRE ve ŞEHİR | OCAK 2013
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85