Page 19 - Çevre ve Şehir Dergisi - Sayı 12
P. 19







laşmaya göz yumdu. O dönem, devletin
gücü yok muydu? Müdahale edemez
miydi? Yaptırmak istemiyorum deseydi,
yaptırmazdı. İnsanlar teşvik edildiler,
hiçbir sosyal donatısı olmayan yerlere
yerleştirildiler. Bırakınız böyle detayları,
naiflikleri; tuvaleti, yolu, suyu, minimum
ihtiyaçları karşılayamayan şehirleşme-
ler yapıldı. Türkiye'nin her tarafında var
bu tip şehirleşme örnekleri. Bu durum,
o zamanki politika çerçevesinde oluştu.
Bunun sonuçları neler oldu? Bir de o
tarafından bakmak lazım. Siz bir örnek
verdiniz, Molla Camii, Hafız, Şirazi…

Bu örnek insanlar, büyük şehirlerin
ürünleri… Ya gecekondulardan nasıl
bir ürün çıktı? Sevgili, kültürümüzde
Mevlana'nın Şems'e sevdalanmasıdır.
Leyla ile Mecnun kültürümüzün bir
ürünüdür. Ferhat ile Şirin bu örnek-
lerden biri. Ama bugün bakıldığında,
bir otobüs durağında başlayıp diğer
otobüs durağında biten bir aşk anlayışı
mevcut. Dolayısıyla bu mekânsal al-
gının kültürel düzeyde de belli ölçüde
insanı etkilediği aşikâr.
Vedad Gürgen: Bir taraftan
Mevlana'dan bahsediyorsunuz, diğer ta-
raftan aşık oldum diye vücudunu kesen masıyla Türkiye'nin geleceğine de dam-
insanlardan. Mesela askerliğimi yapar- Vatandaşlarımızın gasını vuracak bir proje. Biz bu projeden
ken görmüştüm, çocuk kolunu jiletle çok şey umut ediyoruz.
baştan aşağıya kesmiş, derisi görün- ekonomik beklentilerini
müyordu. Sevdalanmış çocuk. Öyle bir Bize projenin çıkış gerekçesinden ve
şehir yapısında, böyle bir yaşam dokusu abartmamaları gerekiyor. sürecinden bahseder misiniz?
içerisinde ancak bir sevdadan bu ürün
ortaya çıkıyor. Onları da yadırgamı- Bu projeye başladığımız Vedad Gürgen: Bu projenin ilk çıkış nok-
yorum. Siz çocuğu doğduğu zaman, o tası, insanımızın can güvenliğini temin
ortamın içerisine sokarsanız, o ortamda günden beri diyoruz ki; etmektir. Can güvenliğini temin ederken
de elimizdeki fırsatı iyi değerlendirebi-
yetiştirirseniz, o iklim içerisinden ancak lirsek, iyi nesil yetiştirmenin temelini
bu sonuç ortaya çıkar. Ben o çocuğu hiç atmış oluruz. Onun gururu yeter bize.
yadırgamadım. Dünya iyisi bir çocuktu bu bir sosyal proje, Ama bunun asıl çıkış noktası Türkiye'de
kalbine baktığınızda. Şehir, O'nu o hale sürekli afetler, depremler yaşanmasıdır.
getirdi. projede devletin de katkısı Japonya'da 7.4 şiddetinde deprem oldu,
Şehir sadece yollardan, elektrik, su şe- olacak, vatandaşın da. alışveriş merkezinde kaydedilmiş son
video görüntülerine bakıyorsunuz. 7 kü-
bekesinden, betondan, kiremitten ibaret sur şiddetinde deprem olmuş, tezgâhlar
değildir. Şehrin içerisinde bir hayat var- Bakanlık kredilere faiz bile devrilmiyor, hiç kimse korkmuyor,
dır. Şehrin içerisinde insanî ilişkiler var- düşmüyor. Aynı şiddette hatta daha
dır. Hep şunu söylüyoruz: Gecekondu desteği verecek. hafifleri Türkiye'de oldu. Örneğin Van
bölgesinde yaşayan, sabah uyandığında depremi, ki bana sorarsanız büyük bir
camdan dışarı bakan çocuk ile, nitelikli, deprem değil, ortaya çıkan enerjiden
sağlıklı bir konutun içerisinde yaşayan, Bu dönüşüm projesini sadece yıkmak, dolayı depremin şiddeti yüksek gibi
okulu, sağlık ocağı, hastanesi, bütün hidrolik makineleri, beton, demir, çelik gözükse de… Van'da bir ana cadde üze-
ihtiyaçları yakınında olan bir çocuğun olarak göremeyiz. Pprojenin aynı za- rinden geçiyorsunuz, şu anda enkazlar
sabah uyandığında penceresinden gör- manda sosyal tarafları da mevcut. Bu kalkmış durumda ama enkazı kaldırılmış
düğü bambaşka ufuklar sağlar. proje, inşallah nitelikli şehirlerin yapıl- binanın yanında bir bina duruyor, yanın-


ARALIK 2012 | ÇEVRE ve ŞEHİR | 19
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24