Page 239 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 239
Güler Demir
1. Giriş
İklim değişikliğinin yarı kurak bölgelerde daha değişken hava koşullarına
neden olarak kuraklıkların sıklığının artırması ve şiddetli yağışlara yol açması
beklenmektedir (Seneviratne vd., 2021). Bu tür değişken koşullar altında,
yağışlı mevsimlerde fazla suyun depolanması, kurak dönemlerde yerel su
kaynaklarının mevcudiyetini artırabilir. Ayrıca, mevsim içi kurak dönemlerin
olumsuz etkilerini hafifleterek tarımsal verimliliği artırabilir ve kurak mevsimler
arasında daha yumuşak geçişler sağlayabilir (Kijne vd., 2003).
Yüzey akışını yoğunlaştırarak, depolayarak ve toplayarak evsel veya tarımsal
kullanımlara yönelik yapılan her türlü küçük ölçekli planlamalar su hasadı
olarak adlandırılmaktadır (Siegert, 1994). Su hasadı teknikleri, gelişmekte
olan ülkelerde yerel toplulukların iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki
beklenen etkilerine uyum sağlamalarına yardımcı olabilecek etkili bir seçenek
olarak değerlendirilmektedir (Lasage vd., 2015).
Su hasadı uygulamaları, geçmişten günümüze kurak ve yarı kurak
bölgelerdeki birçok medeniyet tarafından uzun yıllardır kullanılmaktadır.
Babiller, İsrail, Tunus, Çin ve Amerika gibi bölgelerde binlerce yıl önce inşa
edilmiş su hasadı yapılarının örneklerine rastlanmıştır (Bouma vd., 2016).
Bu teknikler, dünyanın çeşitli bölgelerinde, suyun az veya düzensiz olduğu
yerlerde, özellikle mevsimsel kuraklık dönemlerinde başarıyla uygulanmış
ve günümüzde de kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde devam etmektedir.
Türkiye’de ise, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, vakıf ve dernekler
tarafından yürütülen yerel projeler ve bazı akademik çalışmalar bulunmaktadır.
Bu projeler genel olarak tarım alanlarında ürün verimini ve kalitesini artırmaya
yönelik olarak uygulanmaktadır.
Su hasadı uygulamaları, iklim, toprak ve eğim gibi faktörlere bağlı olarak
farklılık gösterebilir. Zemin eğimi, su hasadı için önemli bir sınırlayıcı faktördür;
eğim %5’ten fazla olduğunda, akışın eşit olmayan dağılımı ve büyük miktarda
işçilik gerektirmesi nedeniyle su hasadı genellikle önerilmemektedir. Bir diğer
sınırlayıcı faktör ise toprak yapısıdır. Mikro havzaların oluşturulduğu bölgelerde,
sulamaya uygun toprakların yeterince derin, tuzlu veya sodik olmaması ve
ideal olarak doğal verimliliğe sahip olması gerekir. Kumlu topraklar ise su
hasadı için ciddi bir sınırlama oluşturur; çünkü toprağın infiltrasyon hızı yağış
yoğunluğundan fazla ise herhangi bir akış oluşmaz (Demir, 2023).
Su hasadı, teknik olarak dört ana başlık altında toplanmaktadır: mikro
havza su hasadı, makro havza su hasadı, çatı yüzeyinden su hasadı ve taşkın
su hasadı. Literatürde su hasadı tanımındaki farklılıkların, çoğunlukla suyun
depolama amacı, depolama türü ve su kaynağının arazinin kendisinden mi
yoksa dışarıdan mı geldiğiyle ilgili olduğu ifade edilmektedir.
238 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi