Page 8 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 8

Takdim






                      ünyada meydana gelen son gelişmeler şehir ve medeniyet ile sürdürülebilir
                  Dşehirler  arasındaki  ilişkinin  ne  kadar  önemli  olduğunu  bir  kez  daha
                 göstermiştir. Bir yandan her türlü tehlikeye karşı güvenli yaşam alanları inşa etmek
                 diğer  yandan  mirasçısı  olduğumuz  medeniyetin  kodlarını  şehirlere  adeta  bir
                 nakkaş edasıyla işlemek ve bunu geleceğe taşımak bu dönemde üstlendiğimiz
                 sorumlukların en başında gelmektedir.
                   Biz şehirleri medeniyet birikimimizin, inandığımız değerlerin bir yansıması
                 olarak görüyoruz. Çünkü bizler hem şehirler inşa eden hem de bu şehirlerden
                 medeniyet  inşa  eden  bir  geleneğin  temsilcileriyiz.  Asırlara  meydan  okuyan
                 kadim şehirlerimizi ayakta tutan işte bu ruhtur.
                   Şehirlerimizi bu ruhla insanımız için inşa ederken şehirlerimiz de insanımızı inşa
                 etmekte  geçmişimizi,  bugünümüzü  ve  geleceğimizi  belirlemektedir.  Merhum
                 Akif Emre’nin ifadesiyle, “Bir şehir, içinde yaşayanların aynasıdır. Bir şehrin taş
                 yığını  ve  bir  araya  toplanmış  insan  yığınlarından  ibaret  olmaktan  anlamlı  bir
                 bütünlük haline gelmesi yaşayanlarla beraber soluk alıp vermesine bağlıdır.”
                   Bu yüzden camiler, okullar, çarşılar, imaretler, şifahaneler, hanlar ve bütün
                 eserler insan için, insana hizmet için, insanı örnek alarak inşa edilmiştir. Bizim
                 şehirlerimiz  hayırseverlik  ve  dayanışma  kültürümüzü  yaşatan  adeta  cennet
                 hayalinin  izdüşümü  olan  yaşam  alanlarımız,  yuvalarımız,  çocuklarımızın
                 bizlere  emanetidir.  İşte  bu  köklü  mirasa  sahip  çıkmak  için  öncelikle  bütün
                 yaşam  alanlarımızı  daha  sürdürülebilirlik  anlayışına  uygun  hale  getirmek
                 zorundayız. Doğanın dengesini korumalı, doğayla, çevreyle uyumlu bir yaşam
                 sürmeli, üretirken de tüketirken de gelecek nesilleri düşünmeli, ekosistemler
                 bozulmasın, biyolojik çeşitlilik yok olmasın, topraklarımız kaybolmasın, doğal
                 kaynaklarımız korunabilsin diye her türlü çabayı göstermeliyiz.
                   Sürdürülebilirlik  günümüz  şehirlerinin  en  vazgeçilmez  unsurlarından
                 biridir.  Şehirlerde  nüfus  artışı  ve  yoğunluğu,  çeşitlenen  ihtiyaçlar,  teknolojik
                 gelişmeler bir yandan kent yaşamını kolaylaştırırken diğer yandan kimi yeni
                 riskleri ve tehditleri de beraberinde getirmektedir. İklim değişikliği, doğal ve
                 insan  kaynaklı  afetler,  trafik  yoğunluğu,  dayanıksız  yapılar  gibi  birçok  sorun
                 şehirlerde yaşanan riskler arasında yer almaktadır.








                                                                       Yıl 3 / Sayı 6 / Aralık 2024  VII
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13