Page 71 - Çevre ve çocuk Dergisi
P. 71

Behçet Bey Neden Gülümsedİ?-İz Yayıncılık, Abdullah Harmancı,


                                   “Kayalı Park’tan geçiyordum.              münakaşasını merak mı ettim nedir, bir ân durak-
                                                                             ladım.”
                                   Hayır  geçmiştim; postanenin içime  daima  iyilik
                                   duygusu ve babamın genç olduğu senelerin serin-  Şehir kültürünü, şehre dair yaşanmışlıkları öykü-
                                   liğini serpen mütevazı, tarihî binasının önünden   lerde, romanlarda buluruz en canlı şekilde. Şeh-
                                   Çık-rıkçılar içine yöneliyordum.          rin çarşısını, pazarını, sokaklarını, insanlarını, ağız
                                                                             özelliklerini anlatan bir hikâyecisi varsa o şehir
                                   Ramazanın son günleriydi.                 edebiyatın koruması altına alınmıştır. Hikâye var
                                                                             olduğu müddetçe o şehir yaşayacaktır başka başka
                                   Karadeniz çayevine girecek, oradan daha önce hiç   zamanlarda, mekânlarda.
                                   görmediğim bir arkadaşı alıp Fatihlere gidecektim.
                                                                             Abdullah Harmancı Konya’nın hikâyelerine ortak
                                   İftara davetliydik.                       ediyor okuyucularını. Önce-siyle, sonrasıyla Şeker
                                                                             Mahallesini, kentsel dönüşüm geçiren yerleri, bu-
                                   Postanenin ıssızlaşmış ve yalnızlaşmış arka soka-  rada geçen çocukluğunu, şehrin kültür ortamları-
                                   ğında yürürken, karanlıkta bir bağrışma işittim.  nı, sokaklarını, kaygılarını, se-vinçlerini anlatmış
                                                                             hikâyelerinde.
                                   İki zabıta bir sokak satıcısı.
                                                                             “Harmancı’nın öyküleri, size nazar değdiğini düşü-
                                   Üç tekerlekli arabasına doldurduğu gömlekleri sat-  nen annenizin Felak ve Naslarından sonra yüzünü-
                                   mak üzere çarşıya yol-lanmış bu adamın zabıtalarla   ze üfürdüğü o huzur dolu soluğudur.” demiş Ah-met
 Medenİyetİn Temellerİ-Erguvan Yayınevİ, Will Durant                         Sarı.



 “Medeniyet kültürel yaratmayı harekete   ret ve maliye. Siyasi hayatın bütün basit   Medeniyetin Temelleri, ünlü Amerikan ta-  DÜNYAMIZI BİÇİMLENDİREN OLAĞANÜSTÜ BİTKİLER-OĞLAK YAYINCILIK, wILLIAM BYNUM
 getiren sosyal bir düzendir. Dört unsur-  yolları organize edildi. Klan, aile, köy   rihçisi Will Durant ve eşi Ariel Durant'ın bir-
 dan oluşur: ekonomik şartlar, siyasi dü-  topluluğu ve kabile, hürriyet ve düzen   likte kaleme aldıkları on ciltlik "The Story   “Hastanede yatan birini ziyarete giderken   işlevi  görür.  Fasulye,  mısırda  eksik  olan   Koca bir şehre dönüşen dünyamızda, bit-
 zen, ahlaki gelenekler ve bilgi peşinde   medeniyetin çevrelerinde döndüğü bir-  Of Civilization"   üzüm götürmek bir İngiliz  klişesi olsa da   besinsel proteini (proteinlerin yapı-taşı   kilerin büyük şehirler için yeşil ak-ciğer iş-
 gidilmesi ve güzel sanatlar. Medeniyet,   birine muhasım bu iki odak noktası bu-  arkasında belli bir mantık yatar. Kırmızı ve   olan aminoasitler formunda) sağlarken,   levi görmesi kadar şehir sakinlerine teselli
 kaos ve güvensizliğin sona erdiği yerde   rada anlaştı ve uzlaştı, kanun ve adalet   (Medeniyetin Hikâyesi) isimli dev eserin ön-  mor üzüm taneleri yük-sek miktarda flava-  kökleri toprağa nitrojen ekler. Bu iki bit-  ve huzur vermesi de bü-yük önem taşıyor.
 başlar. Çünkü korku üzerinde galebe ça-  başladı. Ahlaki inanışların esasları hazır-  sözü.  noid içerir ve üzüme çekici rengini veren   kinin dibinde yetişen sakız kabağı toprak-  Hızla küçülen ve giderek azalan yabanıl
 lındığı vakit, merak duyma ve yaratıcılık   landı, çocukların eğitimi, şeref ve haysi-  bu bitkisel pig-mentler antioksidan işlevi   taki nemi ve toprak ve-rimliliğini koruyup   doğal alanları her zamankinden daha de-
 hisleri ise serbest kalır ve insan, tabii   yet, terbiye ve sadakat hisleri aşılandı.   görür. Bu moleküllerin kanser, kalp hasta-  yabani otları baskılayan yoğun bir yeşillik   ğerli artık. Bu kitap, avcı toplayıcılıktan ta-
 içgüdüleri ile hayatın mana ve süslerini   Dinin  temelle-ri  orada  atıldı  ve  dinin   lığı, nö-rodejeneratif rahatsızlıklar, eklem   denizi yaratır, meyveleri de mükemmel bir   rıma geçiş yolculuğumuza eşlik
 anlama yolunda harekete başlar.”  yarattığı ümit ve dehşet, ahlak ilkesinin   iltihabı gibi modern ve yıkıcı hastalıkla-  karbonhidrat kaynağıdır.”  eden bitkiler dünyası
 yerleştiril-mesi ve grubun kuvvetlendi-
 Medeniyet öncesi  adam,  medeniyetin   rilmesi  yolunda  kullanıldı.  Konuşma,   rı önlemekteki rolünü kanıtlamak başta   Kew Kraliyet Botanik Bahçesi’nin benzer-  ve onun çok
             önerildiği kadar kolay olmadı ve diyet tak-
                                                                                  çeşitli üye-
 form ve temellerini yarattı. İlkel kül-  muğlak dil-ler halinde geliştirildi, tıp   viyesi olarak alınan antioksidanlar hayal   siz koleksiyonundan 174’ü renkli toplam   lerini konu
 tür dünyasındaki bu kısa gezintimizde   ve cerrahi, görüntü ve ilik, edebiyat ve   kırıklığı yarattı, ancak üzüm tü-ketmenin   205 görsel ile süslenmiş bu kitap, dün-  alıyor.
 geriye bakınca, yazı ve devlet dışında,   sanatta mütevazi adımlar atıldı... İlk   olumlu etkileri yine de tartışılamaz. Üzüm   yamızı biçimlendiren dikkate değer bit-
 medeniyetin her unsurunu görüyoruz.   insandan bugüne yüzbinlerce yıllık tec-  taneleri nefis, sağlıklı minik paketlerdir ve   kilerin güzelliğine, çeşitliliğine, önemine
 Ekonomik hayatın bütün tarzları orada   rübe ve el yordamıyla ilerleyişleri olma-  kabuklarında sürprizler barındırırlar.”  övgü niteliğinde. Bes-lenme, barınma,
 icat edildi, avcılık ve balıkçılık, çobanlık   saydı medeniyet de olmazdı, diyor ünlü   giyinme, ulaşım ve tedavi ihtiyaçlarımız
 ve ziraat, taşıt ve inşaat, sanayi ve tica-  Amerikan tarihçisi Will Durant.
             “Mısır, fasulye ve  sakız  kabağı,  Amerika   için binlerce yıldır bitkilerden yararlanı-
             kıtasında tarımın ‘Üç Kızkardeşi’ olarak   yoruz. Günümüzde modern petrokimya
             adlandırılır. Bu üç ekin, üçlü sistem ya da   sanayi ürünleri-ne külfetsizce ulaşmanın
             ‘milpa’ adı verilen bir yön-temle bir arada   keyfini sürsek de, bitkilere hâlâ aynı ölçü-
             ekilir. Nahuatl dilinde ‘tarlada’ anlamına   de muh-tacız. Bitkiler besin zincirimizin
             gelen ‘milpa’ ekim yönteminin avantajla-  temelini oluşturuyor ve bütün yaratıcılı-
             rı çoktur, besleyici bir diyetin temeli olan   ğı-mıza rağmen bunu değiştiremedik.
             önemli bir gıda kaynağı olmanın yanında,
             mısır, tırmanıcı fasulye için hazır destek


 68  ÇEVRE VE ŞEHİR NİSAN 2021                                                                       ÇEVRE VE ŞEHİR NİSAN 2021 69
   66   67   68   69   70   71   72