Page 60 - UMUT YÜKLÜ BALON
P. 60

- UMUT YÜKLÜ B AL ON -                                                             - MEHT AP TEKER -


                                                                                            Yaşlı adam onları selamladı:

                                                                                            – Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz gençler!

                                                                                            Eşi de bu selamlamaya katıldı:

                                                                                            –  Yoldan  geldiniz,  yorgunsunuzdur.  Haydi,

                                                                                      buyurun içeri!

                                                                                            Dışarıdaki sıcağa rağmen ahşap evin rahat-

                                                                                      latıcı  bir  serinliği  vardı.  Yetiştirdikleri  meyveler
                                                                                      sanki ikisinin de yüzüne yansımıştı. Yaşlı kadının

                                                                                      elma gibi yanakları, yaşlı adamın da üzüm gibi
                                                                                      gözleri  vardı.  Çocukların  önüne  hemen  bir  ta-

                                                                                      bak meyve koydular. Onlar meyveleri yerken yaşlı
                                                                                      adam kendisini ve eşini tanıttı:

                                                                                            – Köyde bize “Bereket Dede ve Bereket Nine”

                                                                                      derler. Bir zamanlar bu köyün toprakları çok be-
                                                                                      reketliydi. Bir tohum, bin yemiş veriyordu zaten

                                                                                      ama bunu daha da artırmak istediler. Biz dede-
                                                                                      lerimizden gördüğümüz gibi ekmeye devam ettik.

                                                                                      Sonra köydekiler, ağaçlara zarar veren böcekle-
                                                                                      ri engellemek için ağaçları ilaçladılar. Biz, o bö-

                                                                                      ceklerle beslenen başka böcekler de var diye ilaç




                                      60                                                                           61
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65