Page 28 - UMUT YÜKLÜ BALON
P. 28

- UMUT YÜKLÜ B AL ON -                                                             - MEHT AP TEKER -


               - E, hadi ama ne yazıyor, diye sordu. Güneş                                  –  Arkadaşlar  sanırım  bir  sorunumuz  var.
          duygulanmıştı.  Biraz  toparlandıktan  sonra  şiiri                         Güneş ve Deniz oturdukları yerden ayağa kalkar-
          yüksek sesle okumaya başladı:
                                                                                      ken gördüklerinin şaşkınlığıyla birbirlerine sarıl-
               Bir kalbi kırılmaktan koruyabilsem                                     dılar. Yerdeki her şey karınca gibi görünüyordu.

               Yaşamış olmayacağım boşuna.                                            Balon ne zaman ve nasıl hareket etmişti? Bunu
               Bir hayatı acıdan kurtarabilirsem                                      nasıl fark etmemişlerdi? Üstelik balonun bu kadar

               Bir ağrıyı dindirebilsem ya da.                                        yükselmesi için epey bir zaman geçmiş olmalıydı.

               Ya da bayılan bir ardıç kuşunu,                                        Onlar neler olduğunu anlamaya çalışırken balon
               Koyabilsem yeniden yuvasına                                            birden pembe bir bulutun içine girdi. Artık hare-

               Yaşamış olmayacağım boşuna.                                            ket  etmiyor  gibiydi.  Sanki  havada  asılı  kalmıştı.

                                                  Emily Dickinson                     Ne  aşağıda  ne  de  yukarıda  pembe  bulutlardan
               Bir süre sessizlik oldu.                                               başka bir şey vardı. Kocaman bir pamuk şekeri-

               Deniz beğenisini belirtti:                                             nin içine girmiş gibiydiler. Tam bu sırada balonun

               – Ne güzel bir şiir!                                                   tepesine “pat” diye bir şey düştü. Daha sonra da
                                                                                      sepetin içine bir kız yuvarlandı. Deniz, Toprak ve
               Toprak,
                                                                                      Güneş sırtlarını sepete dayayarak şaşkınlık için-
               – Güneş, iznin olursa hayalî çözüm sandığı-
                                                                                      de kıza bakıyorlardı. Kızın rengârenk kanatları ve
          mın içine bu şiiri koymak istiyorum. Doğa için kü-
          çük ya da büyük faydalı olan ne varsa yapmalı-                              etrafında ince bir tabaka hâlinde ışıkla çevrelen-
          yız. O zaman boşuna yaşamış olmayacağız, dedi                               miş sapsarı saçları vardı. Konuşmadan, şaşkınlık
          ve  bağdaş  kurduğu  sepetten  zıplayarak  ayağa                            içinde birbirlerine baktılar ve kızın kendine gel-

          kalktı. Bir an duraksadı ve sepetten tutunarak:
                                                                                      mesini beklediler. Bayılmış gibiydi.


                                      28                                                                           29
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33