Page 38 - SU YOLCULARI
P. 38

- SU Y OL CULARI -                                                              - MEHT AP TEKER -


                Yemyeşil ağaçlar, mavi sulardan bembeyaz                                    Ebru muzip bir gülümsemeyle cevap verdi:
          bir kum ile ayrılmıştı. Çocuklar göle ulaştıkların-
                                                                                            – Ben bu gölün keyfini ne zaman gelsem çı-
          da ayakkabılarını ilk çıkaran Çağlar’dı. Çocuklar
                                                                                      karabilirim.
          kıyıda gölün keyfini çıkarırken Mehmet de çan-

          tasından kitabını çıkardı. Bir süre sonra koşarak                                 Çağlar  ve  Nehir  de  ayakları  kumlara  bata
          Mehmet’in yanına gelen Ebru,                                                bata onların yanına geldi. Çağlar kendini kumlara
                                                                                      attı. Kollarını ve bacaklarını çarpı işareti şeklin-
               – Dedemin istediği suyu doldurayım. Yoksa
                                                                                      de açarak gökyüzünüzü izlemeye başladı. Nehir
          bu güzel göl bana ne için geldiğimizi unutturabi-
                                                                                      ayaklarındaki  kumları  temizlemeye  çalışıyordu.
          lir, dedi.
                                                                                      Beyaz bir çorap giymiş gibi görünen ayaklarına
               Mehmet,
                                                                                      bakarak şöyle dedi:
               – Sen merak etme, gezi boyunca ben sık sık
                                                                                            – Bu ayaklarla arabaya giremeyiz sanırım.
          hatırlatıp başınızı ağrıtırım, diyerek gülümsedi.

                                                                                            Mehmet kaşlarını sevimli bir şekilde çatarak
               Ebru dizlerinin üstüne çöküp Mehmet’e,
                                                                                      konuştu:
               – Öyle şey olur mu? Sayende hem inanılmaz
                                                                                            –  Aynı  fikirdeyim  Nehir.  Yalnız  sorun  değil.
          şeyler öğreniyor hem de çok eğleniyoruz. Sen ol-
                                                                                      İleride bir çeşme var. Ayaklarımızı temizler, ara-
          masan bu gölün keyfini çıkarabilir miydik, bilmi-
          yorum, dedi.                                                                baya  öyle  geçeriz.  Hem  toprağa  basmak  iyidir.
                                                                                      Şehirlerimizi kuşatan asfaltlar, betonlar yüzün-
               Mehmet sordu:
                                                                                      den toprağa basma fırsatımız pek olmuyor. Oysa
               – Emin misin Ebrucuğum?
                                                                                      toprak yer altı sularımız için çok önemli.




                                      38                                                                           39
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43