Page 48 - KAYIP HARİTALAR
P. 48

- K A YIP HARİT ALAR -                                                             - MUR A T KILIÇ -


          satıcılar  ürünlerini  sergiliyorlardı.  Yolda  yürü-                             Begüm,
          yenler  birbirleriyle  selamlaşıyorlardı.  Bu  sırada                             – Kesin kulaklıkları var. Yoksa birbirlerini na-
          karşılarına bir kale daha çıktı.
                                                                                      sıl duysunlar, dedi.
               Begüm,
                                                                                            Selçuk,
               – Kale içinde bir kale daha mı, dedi şaşkın-
          lıkla.                                                                            – O dönemde kulaklık mı vardı, dedi.

               Sude,                                                                        Sude gülerek açıkladı:

               – Bir kitapta okumuştum, şehrimizde dış kale                                 – Arkadaşlar şadırvanın akustik özelliği sa-
          ve iç kale olmak üzere iki kale varmış, diye açık-                          yesinde birbirlerini duyabiliyorlar, dedi.
          ladı.                                                                             Begüm,
               Selçuk,                                                                      – Bir yaşıma daha girdim,  dedi gülümseye-

               –  Bunu  bilmiyordum.  Peki,  o  zaman  kaleler                        rek.
          nereye gitti, diye sordu.
                                                                                            Çocuklar  oyunlarına  devam  ederken  onlar
               Yollarına devam ederlerken bu soru kafaları-                           da  sanal  gezilerine  devam  ettiler.  Kapı  Camisi
          nı meşgul ediyordu. Yol üstünde at arabaları var-                           ve Aziziye Camisi’nin dış mimarisini inceledikten
          dı. Alışveriş yapanlar gümüş para kullanıyorlardı.                          sonra  yakınlarındaki  sese  doğru  ilerdiler.  Sesin
          İnce Minareli Medrese’nin önüne gelmişlerdi. İçe-                           geldiği dükkânda iki ustanın ayaklarıyla bir keçeyi
          ride öğrenciler ve öğrencilerin önlerinde kitaplar                          yuvarlayarak dövdüklerini gördüler. Dükkâna gir-
          vardı.  İplikçi  Camisi’nin  arkasındaki  şadırvanda                        diklerinde duvarlarda asılı lale motifli keçe çan-
          çocukların  oynadıklarını  görünce  oraya  doğru                            talar dikkatlerini çekti. Dükkânın kapısının önüne
          yöneldiler. Şadırvandaki çocuklar “ne dedim duy
          beni” oynuyorlardı. Şadırvandaki karşılıklı sütun-                          çıktıklarında bir eşeğin “Ai, ai!” sesiyle yerlerin-
          ların  önünde  duran  çocuklar  arkalarını  dönüp                           den zıplayıp kaçmaları bir oldu. Bir eşekten kor-
          sessizce  fısıldaştıklarında  birbirlerini  duyabili-                       kacakları  akıllarına  bile  gelmemişti.  Bu  sevimli
          yorlardı. O kadar mesafeden bu nasıl oluyordu?                              eşekten korktukları için kendilerine güldüler.


                                      48                                                                           49
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53