Page 9 - Çevre ve Şehir Dergisi - Sayı 13
P. 9
sadece hizmetkâr olarak bulunabildiği olduğunun şuuru içinde olacak, o
bir yerdi. Kentte yaşayanlar medeni, soluduğumuz havanın kirlenmesine
kent dışında yaşayanlar vahşi kabul asla müsamaha göstermeyeceğiz.
ediliyordu. Bizim medeniyetimizde Toprağın, suyun, havanın, tüm tabiatın
ise bunun tam tersi bir anlayış söz sana, bize bir emanet olarak verildiğini
konusuydu. Bir kere bizde kent diye bilecek ve bir emaneti taşımanın
bir kavram yoktur. Bizde şehir vardır. bilinciyle, şuuruyla hayatımızı idame
Şehir, medeniyetin doğduğu yer ettireceğiz. Tabiatı umursamaz şekilde
olduğu kadar aynı zamanda medeniyeti tamahla, hızla, vahşice sömürmek,
şekillendiren de bir yerdir. Bizim istismar etmek, kurutmak, bizim
şehirlerimiz tarihte hiçbir zaman medeniyetimizde, tarihimizde yeri
dışlayıcı olmadı. Bizim şehirlerimiz olmayan bir tavırdır. Aynı durum
sosyal sınıfına, iktisadi durumuna şehirler için de geçerlidir. Çok katlı
bakmadan içindeki her insanı kuşatan, binalar dikmek, bir toprağı şehir
kucaklayan mekanlar oldu. Bizim tarihi yapmaz. Yollar, köprüler inşa etmek bir
şehirlerimiz medeniyetimizin özüyle toprağı şehir yapmaz. Şehiri şehir yapan
şekillenirken, içinde yaşayan insanı da içindeki insandır.”
medeniyetimizin özüne, ruhuna uygun
biçimde potasında eriten şehir oldu. “GÜÇLÜ ŞEHİRLERİ GÜÇLÜ
Bir kere biz şuna inanıyoruz, vahşi İNSANLAR İNŞA EDER”
her yerde vahşidir, medeni her yerde
medenidir. İnsan eğer yaşadığı şehre “Tabiattan aldığımız kadar tabiata
bir şey katmıyorsa, tam tersine yaşadığı vermeyi, bize bir emanet olan tabiatı en
şehri hızla tüketiyorsa şehirde de iyi şekilde muhafaza etmeyi kendimiz
yaşasa o vahşidir. Ama insan yaşadığı için, gelecek nesiler için, partimiz
yere bir şey katıyor, aldığı kadar da ve hükümetimiz için vazgeçilmez
veriyorsa işte o da köyde dahi yaşasa bir sorumluluk olarak görüyoruz”
medenidir.” diyen Başbakan Erdoğan, şehirleri
şehir yapan unsurun insan olduğunu,
“KİMSENİN DOĞAYA insanın huzuru, mutluluğu ve güvenliği
ZULMETME HAKKI YOK” olduğunu ve şehirlerin insanlarla
zenginleştiğini söyledi.
“Biz tabiattan aldığı kadar tabiata
vermeyi bilen bir medeniyetin “Bizde şehir şöyle bir şeydir ki
mensuplarıyız” diyen Erdoğan, şunları merhum Ahmet Hamdi Tanpınar'ın
kaydetti: deyimiyle konuşurken sohbetinize
girer, yaşantımızı etkiler, rüyalarımıza,
“Topraktan buğday mı alıyorsun? hülyalarımıza istikamet verir” diyen
Karşılığında toprağa bakacaksın, Erdoğan, çamurun içinde ya da
havalandıracaksın, gübresini atacaksın, 311 belediye ve asfaltın üzerinde oynayan bir çocuk
tohumu atıp otlarını temizleyeceksin. ile ulu bir çınarın gölgesinde oyun
Akarsu mu kullanıyorsun? Oradan su 21 il özel idaresine 60 oynayan bir çocuğun muhayyilesinin
içerken, abdest alırken bile aşağıdaki milyon lira değerinde aynı olamayacağını söyledi. Dünyaya
insanları düşünecek, o suyun içindeki Selimiye, Süleymaniye, Fatih ve Hacı
balıkları düşünecek dolayısıyla atık 332 çöp toplama ve Bayram camilerinin penceresinden
sularını o akar suya vermeyeceksin. 55 çevre denetim bakan bir çocuk ile yoğun araç
Bunlar var mı? Maalesef akarsu akıyor aracı ile 2 vidanjör trafiğinin, kirli, puslu havanın, sokakta
ama bakıyorsunuz evinin atık suyunu, akan kanalizasyonun arasından
fabrikasının atık suyunu da o akarsuya verildiğini anlatan bakan çocuğun tasavvurunun aynı
verenler var. Bunlara medeni diyebilir Erdoğan, 212 atık su olamayacağının altını çizen Erdoğan,
“Sokağa çıktığında korna sesleriyle,
miyiz? Diyemeyiz. İşte maalesef gürültüyle, bağırış çağırış ile karşılanan
onlar vahşiler sınıfına giriyor, kusura arıtma tesisinin enerji bir çocukla, sokağa çıktığında sebillerle,
bakmasınlar. Çünkü kimsenin bir çeşmelerle, ağaçlarla, huzurlu
başkasına zulmetmeye hakkı yoktur. sarfiyatı giderlerinin sokaklarla, birbirine gülümseyen, selam
Doğaya da zulmetmeye hakkı yoktur. yüzde 50'sine katkıda veren insanlarla karşılaşan bir çocuğun
Çünkü onların bizim üzerimizde hakkı muhakemesi aynı olamaz” dedi.
vardır. bulunulduğunu
Havayı solurken dahi o havada senden ifade etti. “Güçlü şehirleri sağlam taşlar inşa
etmez, güçlü şehirleri güçlü insanlar
başka milyarlarca insanın hakkı
OCAK 2013 | ÇEVRE ve ŞEHİR | 9