Page 6 - CIS_1

edeniyetimizde “eşref-i mahlukat” olarak tanımlanır insan. Yani “yaratılmışların en şereflisi”
Manlamında. Bir başka ifade ile evrendeki en üstün varlık, insandır. En üstün varlık olmak beraberinde
en büyük sorumluluğu üstlenmek anlamına da gelir. Bu sorumluluk önce kendimize karşı mesuliyetten
başlar. Sonra dalga dalga genişleyen halkalarla dünyamızı ve evrenimizi kuşatan bir sorumluluğa doğru
genişler.
Evrende var olan imkanlar insanoğlunun faydasına sunulmuştur. Akıl ve iradeye sahip olan insanoğlu;
sahip olduğu özellikleriyle evrende var olan değerleri korumakla mükelleftir. Amazon ormanlarından
Grönland buzullarına, Orta Asya steplerinden Afrika’daki özel koruma bölgelerine kadar uzayan bir büyük
sorumluluktur bu. Gelecek nesillere güzel ve yaşanabilir bir evren bırakmak istiyorsak bunun başka bir
yolu yok. Bu genel bakışı şöyle ifade ediyoruz: “Çevremiz Dünyamız, Dünyamız Evimiz.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak çalışma alanımıza dahil olan tüm konulara büyük bir titizlikle yaklaşıyor,
sorunların çözümleri konusunda inisiyatifler alıyoruz. Amacımız “Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler”
meydana getirmek. Bu noktada büyük bir mesuliyete sahip olduğumuzu biliyoruz.
Şehirlerimizi ilahi nizama uygun şekilde, insan odaklı bir perspektif üzerinden inşa ediyoruz. Şehir ve insan
arasındaki süregelen ilişkiyi daha etkin kılacak çalışmalar, inşa sürecimizin temelini oluşturuyor. Yalnızca
bugüne hitap eden değil, geleceğin örnek şehirlerini Türkiye’ye armağan etmenin derdini taşıyoruz. Bu
noktada çevre ile ilgili konular da karşımıza çıkıyoruz.
Çevreyi ilgilendiren konular, pek çok ülkenin gündemini işgal etmiş durumdadır. Bilhassa çevre sorunları
ile ilgili olarak devletler arasında süren uzun toplantılar tertip ediliyor. Bu noktada yapılan tüm çalışmaları
önemli bulduğumuzu ifade etmek isterim.
Hiç şüphe yok ki bunda en büyük etken; çevresel sorunların artması ve tabiatın buna karşın afetlerle tepki
vermesidir. İşte tam bu noktada bakanlık olarak çevrenin korunması ve sürdürülebilirliği açısından tüm
tedbirleri almayı bir vazife sayarak, gecemizi gündüzümüze katıyoruz.
Dünyayı en az kirleten ülkelerden birisi olmamıza rağmen uluslararası tüm çalışmalara katkı sağlıyor, ortak
oluyor ve sorumluluk alıyoruz. “Çevremiz Dünyamız, Dünyamız Evimiz.” ifademizin temelini gösterdiğimiz
yüksek çevre hassasiyeti oluşturuyor.
Bu noktada bakanlık olarak çok önemli işler başardığımızı belirtmek isterim.
Katı atık düzenli depolama ve atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye nüfusunu arttırdık, 2023 yılında
ise %100’e ulaşmayı hedefliyoruz.
Hava kirliliğini önlemeye yönelik tedbirler alıyor ve hava kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla çalışmalar
yapıyoruz.
Atıksuların, su kaynaklarımızı kirletmemesi için gerekli arıtma teknolojilerini kurduruyor ve takibini
yapıyoruz.
Denizlerimizde kara ve deniz faaliyetlerinden kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi için gerekli önlemleri
alıyoruz.
Küçük deniz araçlarının atıklarının takibi amacıyla geliştirilen “Mavi Kart” uygulamasını, dünyada ilk defa
biz başlattık.
Atık yönetimi konusunda dünyada en önde gelen ülkeler arasında yer alıyoruz. Atıkların geri kazanımı ve
uygun bertarafını sağlarken ekonomiye katkı sağlıyoruz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ailesi olarak hep birlikte, gelecek nesillere tertemiz bir Türkiye ve yaşanabilir
bir dünya bırakmak için gayret ediyoruz.
Okuyucularımıza keyifli bir dergi sunmanın ve hizmetlerimizi anlatmanın mutluluğunu taşıdığımı belirtir,
sizlere sevgi ve saygılarımı sunarım.
Mehmet ÖZHASEKİ
Çevre ve Şehircilik Bakanı

4 ÇEVRE, NSAN ve EHR | Ekim 2017 | Say 16