Page 9 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 9

ne doğaya tahakküm etmesi arzusunun birer tezahürüdür. Özellikle de
            iklim değişikliğinin doğal bir sonucu olarak karşımıza çıkan ve ülkelerin
            gelişmişlik seviyelerine bakmaksızın hemen hemen her bölgeyi derinden
            sarsan aşırı hava olayları, sıcak ve soğuk hava dalgaları, hızlanan buzul
            erimeleri, ısınmanın yol açtığı deniz seviyelerindeki yükselme, mega or-
            man yangınları, kuraklık gibi afetler karşı karşıya olduğumuz sorunun bü-
            yüklüğünü ve mücadele noktasındaki aciliyeti gözler önüne sermektedir.
               İklim değişikliği “Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki
            fidanı dikin!” şeklindeki tabiat âşığı nezaketin yerine “Benden sonrası
            tufan!” bakışıyla tanımlanabilecek hırs dolu yaklaşımın dünyayı getirdi-
            ği vahim durumun sonucudur.
               Kuraklık ve su krizlerinin tetiklediği güvenli gıda arzı, beraberinde
            büyük göç dalgalarının yaşanmasını da kaçınılmaz kılmaktadır. Ancak
            bu göçlerin sadece insanlarla sınırlı kalmadığını flora ve fauna bazın-
            da da bu tür hadiselerin yaşandığını görüyoruz. Bugün denizlerimizde
            gördüğümüz istilacı türler, ciddi bir baskı oluşturarak denizlerimizin do-
            ğal sakinleri için birer tehdit unsuru olabilmektedir.
               Hiç kuşkusuz tüm bu hadiseler iklim değişikliği meselesinin salt bir
            çevresel hadise olmaktan öte, bir kalkınma ve güvenlik meselesi oldu-
            ğunu da göstermektedir. İşte bu nedenledir ki dünyamızda çevre ve
            iklim odaklı bir dönüşümün yaşandığına şahit oluyoruz.
               Pandeminin hızlandırdığı bu dönüşüm, yakın zamanda dünyamızın
            karşılaştığı enerji krizlerine de alternatif çözüm sunabilecek düşük kar-
            bonlu büyüme olan yeşil bir dönüşüm ekseninde gerçekleşmektedir.
               Yeşil kalkınmayı kendisine şiar edinen ülkemiz, ilk olarak Paris İklim
            Anlaşması’na taraf olmuş hemen akabinde 2053 karbon nötr hedefini
            ilan etmiş ve sahip olduğu potansiyeli değerlendirmek için geçmişten
            bugüne sürdürdüğü adımları güçlendirmiştir.
               Öncelikle güçlü bir teşkilatlanma açısından Çevre, Şehircilik ve İklim
            Değişikliği  Bakanlığı  olarak  hizmet  vermeye  başlayan  Bakanlığımızın
            temel hedefi; şehirlerimizin doğal ve tarihi dokusuna sadık kalarak iklim
            dostu yeşil dönüşümü gerçekleştirmek, bu itibarla Sayın Cumhurbaş-
            kanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın işaret ettiği 2053 net sıfır emisyon
            hedefi ve yeşil kalkınma devrimi doğrultusunda var olan çalışmalarını
            daha da ileri düzeye taşımaktır.

               Bu amaçla tüm sorumlu kurumlar, kuruluşlar, akademik çevreler ve
            pek çok sivil toplum kuruluşu ile birlikte eğitimi ve farkındalığı artırmak,





            VIII  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14