Page 58 - SU YOLCULARI
P. 58

- SU Y OL CULARI -                                                              - MEHT AP TEKER -


                                                                                            – Ben o atasözünü biliyorum. Hatta o söz-
                                                                                      le  Dünya  Su  Günü’nde  afiş  bile  tasarlamıştım.
                                                                                      “Damlaya damlaya göl olur.”

                                                                                            Çağlar:
                                                                                            –  Ona  küçük  bir  ilave  yapalım:  “Damlaya
                                                                                      damlaya göl olur. Boşa akıtma, çöl olur.” Konuş-
                                                                                      malar  sloganlar  eşliğinde  bir  süre  daha  devam

                                                                                      etmişti.  Hava  kararmıştı,  dışarıdaki  manzara
                                                                                      görünmüyordu  artık.  Nehir  kenarında  geçen  iki
                                                                                      günün yorgunluğuyla çocuklar uykuya teslim ol-
                                                                                      muştu.
                                                                                            Su Tünelinden Geçiş

                                                                                            Çağlar gözlerini açtı. Denizin üstünde balık
                                                                                      avlamaya çalışan bir kuş gördü. Gözlerini elleriyle
                                                                                      ovalayarak tekrar baktı. Gördüklerine inanamadı.

                                                                                      Hemen kardeşlerini uyandırdı. O sırada Mehmet
                                                                                      elindeki balık ekmeklerle arabanın yanına geldi.
                                                                                            Çağlar,

                                                                                            – Mehmet ağabey biz yolculukta uyumuyo-
                                                                                      ruz. Resmen bayılıyoruz. Daha az önce nehir ke-
                                                                                      narındaydık sanki. Şu an ise denizin karşısında-
                                                                                      yız. Neredeyiz şimdi, dedi.

                                                                                            Mehmet ekmekleri uzatarak çocuklara açık-
                                                                                      lama yaptı:



                                      58                                                                           59
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63