Page 14 - SU YOLCULARI
P. 14

- SU Y OL CULARI -                                                              - MEHT AP TEKER -


               – Sağ olasın Mehmet, dedi.                                                   Çocuklar  bahçeden  getirdikleri  taburelere
                                                                                      oturup  dikkatlice  dinlemeye  başladılar.  Mehmet
               Hüseyin Bey,
                                                                                      de bir sandalye alıp ustasının karşısına oturdu.
               – Aman baba, dikkatli olsunlar, diyerek ço-
                                                                                      Niyazi  Bey,  ebru  yaptığı  tekneyi  bir  sehpanın
          cukları uyardı.
                                                                                      üzerine koyarak şöyle dedi çocuklara:
               Niyazi Bey,
                                                                                            –  Yıllarca  su  üstüne  hayallerimi  çizdim.
               – Siz merak etmeyin, vakti gelmişti, dedi.                             Renkler su üstünde bazen laleye, bazen de yon-

               Çağlar  ve  Nehir  uçurtma  heyecanıyla  fark                          caya dönüştü ancak eserlerime boyadan başka

          etmemişti. Ebru ise yarım bırakılan konuşmalar-                             hayat veren bir sır var. Bu sır, içindeki suda sak-
          dan kendilerine açıklanmayan bir şeyler olduğu-                             lı. Yaşamın başlangıcı ve devamı için su ne ka-

          nu anlamıştı.                                                               dar önemli ise eserlerim için de o kadar önemli.
                                                                                      Yeryüzündeki  her  suyun  tadının,  akışının  farklı
               Hüseyin  Bey  ve  Elif  Hanım  öğleden  sonra
                                                                                      olduğuna inanırım. Bu yüzden farklı sulardan bir
          yola çıkmıştı. Niyazi Bey torunlarını ve Mehmet’i
                                                                                      karışım yaparım. Hepsi de ayrı bir tat katar eser-
          yanına alarak çalışma odasına geçti. Çalışma ön-
                                                                                      lerime.
          lüğünü giydi. Ebru yapacakları dikdörtgen şeklin-
          deki teknenin yanına geçti. Çocuklara,                                            Hemen yanındaki kovadan bir bardak su aldı
                                                                                      eline ve devam etti sözlerine:
               – Bugüne kadar sizlerle defalarca ebru yap-

          tık. Size bu sanatın tüm inceliklerini anlattım. De-                              – Mesela bu Salda Gölü’nün suyu. Bunu ebru
          delerimin bana öğrettiği bütün teknikleri öğret-                            suyuna  kattığımda  çalışmalarıma  göl  suyunun

          tim. Bir şey hariç, dedi.                                                   özelliklerini  eklemiş  gibi  hissederim.  Durgunluk,
                                                                                      huzur ve sakinlik gelir eserlerime. Salda Gölü’nün



                                      14                                                                           15
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19