Page 42 - ATIKDAĞI ŞEHRİ
P. 42
- A TIKD A ĞI ŞEHRİ - - EVRİM ÖL ÇER Ö ZÜNEL -
– Bu ne kadar güzel bir renk! Kim bilir ne ka- maşlar da onların uçlarını bağladı. Teneke kutular
dar güzel kostümler yapılır senden, dedi. köprünün ayakları oldu. Böylece bizim çocuklar,
Pembe kumaş güzel sözler duyduğu için se- ekip olarak sağ salim karşıya geçmeyi başardı-
vindi. Uzun zamandır kimse onu fark etmemişti. lar. “Ekip olmak ne güzel şey!” diye düşündüler.
Biraz utandı hatta yanakları daha da pembeleşti. Üstelik atık yağı nehrini kızdırmadan karşıya ge-
Gülümseyerek teşekkür etti. Bir süre onunla soh- çebilmişlerdi. Bu yüzden çok şanslıydılar. Nehri
bet etiler. Sonra çocuklar ona kurmak istedikleri geçer geçmez karşılarında elektronik mezarlığı-
sirkte neler yapabileceğinden söz ettiler. Pembe nı gördüler. Arda elektronik işlere çok meraklıydı.
kumaş bu fikirlere bayıldı. Hemen diğer kumaşla- Hemen oraya gidip işe yarayabilecek tüm malze-
rı da ikna etti. Diğerleri de rengârenk kostümlere meyi aldı. Yükleri giderek ağırlaşıyor, ekipse ka-
dönüşme fikrine bayılmışlardı. Hemen bizim ço- labalıklaşıyordu. Buna rağmen hâlâ mutlu ve he-
cuklara katıldılar. Uzun ve keyifli bir yolculuk olu- yecanlıydılar. Biraz daha ilerledikten sonra eski
yordu. Yolda şarkı söylüyor, dans ediyorlardı. oyuncaklar mahallesine ulaştılar. Orada pek çok
Bir zaman sonra atık yağı nehrine ulaştı- eski oyuncak vardı: kolu kırık bebekler, tekerlek-
lar. İşte, işin zor kısmına gelmişlerdi. Şefin evine leri eksik arabalar, kanadı kırık maket uçaklar...
ulaşabilmek için bu nehri geçmeleri gerekiyordu. Çocuklar eski oyuncaklarının bu hâllerini görünce
Ancak nehir hem dalgalı hem de tehlikeliydi. Düş- hüzünlendiler. Yanlarına yaklaşıp onlarla tanış-
meden karşıya geçebilmeleri için bir köprüye ih- tılar. Hatta bir tanesi İsmet’in eski maket uçak-
tiyaçları vardı. Pipetler bir anda kendi aralarında larından biriydi. Kanadı biraz kırıldı diye atmıştı.
konuşmaya başladılar. Göz açıp kapayıncaya ka- Birbirlerini görünce çok sevindiler. İsmet gidip
dar da uç uca eklenerek bir köprü kurdular. Ku- onu eline aldı. Konuşmaya başladı,
42 43