Page 17 - ANADOLU LEOPARI

- ANADOLU LE OP ARI - - MUR A T KILIÇ -

Kağan, Kağan’la evin içini çok merak etmiştik. Eşya-
– Kaplumbağaların evi var mı, diye sordu. ları bile almadan kapısına doğru koştuk. Dayım,

Dayım, – Heyecan yok, heyecan yok. Önce çantala-

– Evlerini sırtlarında taşıyorlar. Gövdelerini rınızı alın bakalım, dedi.
saran kalın kabuk onların evi, dedi.
Çantalarımızı alıp dayımın kapıyı açmasını
– Aynı karavanlar gibi, ne güzel, dedim.
bekledik. Kapı açıldığında dayım önce evi gezdir-
Sonunda dayımın kaldığı evin önünde dur- di. Evin girişinde mutfak ve oturma alanı vardı.
duk. Ev doğanın içinde yok gibiydi. Toprağın içine Sol taraftaki oda dayımın yatak odasıydı, sağ ta-

gizlenmişti. Kapının olduğu alan taş ve ahşaptan
raftaki oda ise misafirler için ayrılmıştı. Bu oda-
yapılmıştı. Pencereleri daire şeklindeydi. Taş du-
da biz kalacaktık. Bizim odanın yanındaki oda ise
varları ise sarmaşıklar kaplamıştı. Çimler yemye-
dayımın çalışma odasıydı. En çok ilgimizi çeken
şil bir örtü gibi çatıyı kaplamıştı.
yer de burasıydı.

Odada dürbünler, fotoğraf makinesi, fotoğ-

raf makinesi için küçüklü büyüklü lensler, üçayak,
mikroskop ve ismini bilmediğimiz cihazlar vardı.

Oda büyük bir laboratuvar gibiydi.

Tatil için doğru bir seçim yapmıştık. Kağan
eline aldığı küçük bir kutuyu gösterip ne olduğu-
nu sordu. Ahşap rengindeki kutunun önünde bir

küçük kamera, kenarlarında ise küçük ışıklar var-
dı. Dayım onun fotokapan olduğunu söyledi.

16 17